(The Turkish Post) – TUNA CEVHER
Yeni yıl, kutlama ve umut getirmesi beklenirken, dar gelirli vatandaşlar için artan vergi oranları ve ekonomik zorluklarla birlikte adeta bir kâbusa dönüşüyor. Asgari ücretliler, memurlar ve emekliler, ekonominin karanlık tablosunda hayatta kalma savaşı veriyor.
YOKSULLUĞUN DERİNLEŞEN KISKACI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in de belirttiği gibi, mevcut bütçe politikaları adaletsizlikle dolu. Yükselen dolaylı vergiler, “Kim daha az kazanıyorsa, ondan daha fazlası alınsın” anlayışının trajik bir yansıması gibi. Ekonomik sistem, yoksulların şimdiye kadar taşıdığından daha ağır bir yük altına sokuyor. Üstelik bu durum gelir eşitsizliğini her geçen gün daha da derinleştiriyor.
EKONOMİK KRİZİN TÜM YÜKÜ ASGARİ ÜCRETLİ, MEMUR VE EMEKLİNİN SIRTINDA
Türkiye’deki ekonomik kriz, dar gelirli kesimler üzerinde derin yaralar açmaya devam ediyor. Asgari ücretliler, memurlar ve emekliler, enflasyonun ezici etkisi altında yaşam mücadelesi veriyor. Gelirlerinin büyük kısmını temel ihtiyaçlara harcayan bu kesimler, artan vergiler ve sabit kalan alım gücü nedeniyle borç sarmalına sürükleniyor. Krizin yükünü en fazla hissedenler, ekonomik politikalarda kalıcı bir iyileştirme beklerken, kısa vadeli çözümlerle oyalanıyor.
KAMU EMEKÇİLERİ GEÇİM SAVAŞINDA
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mardin Şubesi’nin raporları, kamu emekçilerinin maaşlarının yoksulluk sınırının yarısına bile yetmediğini ortaya koyuyor. Maaşlarına eklenen seyyanen ödenekler ise bir nebze olsun nefes almalarını sağlarken, bu durumun kalıcı bir çözüm olmadığı açık.
ASGARİ ÜCRET: GEÇİNMEK Mİ, HAYATTA KALMAK MI?
Ekonomist Mahfi Eğilmez’in söylediği gibi, bugün asgari ücret, “Boğaz tokluğuna çalışma” düzeyinde bile değil. Vatandaşlar, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamazken, yüksek dolaylı vergiler yaşam standartlarını daha da aşağı çekiyor. Birçok aile için, temel gıdaya erişim bile lüks hale gelmiş durumda.
ADALET NEREDE?
Vergi sistemi, özünün adalet üzerine kurulmuş olması gerekirken, şu anda toplumu daha da kutuplaştırıyor. Uzmanlar, dolaylı vergilerin azaltılması ve gelir adaletinin sağlanmasının şart olduğuna dikkat çekiyor. Ancak bu çağrılar, ekonomik düzene dokunulmayan bir ortamda sadece havada asılı kalıyor.
Yeni yılın getirdiği artan maliyetler ve yüksek vergiler, dar gelirli kesimlerin yaşam mücadelesini daha da zorlaştırıyor. Eğer acil reformlar hayata geçirilmezse, toplumsal huzursuzluğun yerini daha büyük krizler alabilir.
Her gün bir grup vergi artışı haberlere konu olurken, ekonomik krizin pençesindeki dar gelirli vatandaş ise gittikçe sıkılaşan kıskaçta hayatta kalma mücadelesi veriyor. Yeni yıl vergi artışlarıyla umuttan çok hayal kırıklığı ve çaresizlik getirdi…