(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Türkiye, 1 Eylül 2024’ten itibaren Iraklı vatandaşlara yönelik vize serbestisi uygulaması başlattı. Bu uygulama, 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklı vatandaşların Türkiye’ye vizesiz seyahat etmesine olanak tanıyor. Vize serbestliği kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bağdat ziyareti sırasında varılan mutabakatın bir sonucu olarak açıklandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu uygulamanın Irak ile Türkiye arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve Iraklıların Türkiye’deki yatırım ve turizm faaliyetlerini artırmak amacıyla alındığını belirtti.
VİZE SERBESTLİĞİNİN AMACI NE?
Türkiye’nin Iraklılara yönelik vize serbestliği politikasının temel amacı, iki ülke arasındaki ekonomik ve diplomatik ilişkileri güçlendirmektir. Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, bu girişimin iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacağını ve Iraklıların Türkiye’de yapacakları yatırımlar ve turizm faaliyetlerinin artmasına vesile olacağını ifade etti. Bu tür bir adım, hem ekonomik hem de sosyal etkileşimlerin artmasını teşvik ederek iki ülke arasındaki bağları daha da kuvvetlendirmeyi hedeflemektedir.
IRAK TÜRKİYE’YE VİZE UYGULUYOR MU?
Evet, Irak Türkiye’ye vize uygulamaktadır. Türkiye vatandaşlarının Irak’a seyahat edebilmesi için vize alması gerekmektedir. Vize başvuruları, seyahatin amacı ve süresine göre değişiklik gösterebilir ve genellikle Irak Büyükelçiliği veya konsoloslukları aracılığıyla yapılmaktadır. Bu vize uygulamaları, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin ve güvenlik kaygılarının bir yansıması olarak şekillenmektedir.
ZAMANLAMA MANİDAR MI?
Türkiye’nin Iraklılara vize serbestisi uygulamasını açıkladığı günlerde, Irak hava kuvvetlerinin Süleymaniye’de Türkiye’ye ait bir silahlı insansız hava aracını (SİHA) düşürdüğü bildirildi. Bu olayın Türkiye’nin vize serbestliği verdiği gün gerçekleşmesi, zamanlama açısından dikkat çekici bulunuyor ve manidar olarak değerlendiriliyor. Irak’taki bazı grupların, Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığına ve operasyonlarına tepki gösterdiği biliniyor. İHA’nın düşürülmesi, bu tepkilerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Zamanlamanın manidar olup olmadığına dair çeşitli yorumlar yapılmakla birlikte, her iki olayın doğrudan bir bağlantısı olduğuna dair resmi bir açıklama bulunmuyor. Ancak, bu olaylar iki ülke arasındaki ilişkilerin hassas bir dönemde olduğunu ve diplomatik çabaların önemini ortaya koyuyor.
Türkiye’nin Iraklılara yönelik vize serbestliği uygulaması, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi amaçlarken, Süleymaniye’deki SİHA olayı bu ilişkilerdeki hassasiyetin altını çizdi. Türkiye ve Irak’ın, bu tür olayların üstesinden gelmek ve ilişkilerini daha da geliştirmek için daha fazla diplomatik çaba sarf etmeleri gerektiği açıktır.