(The Turkish Post) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu yıl 34’üncüsü düzenlenen Burhaniye Ören Turizm Kültür ve Sanat Festivali’nin açılış törenine katıldı.
Festivale Özel’in yanı sıra; ev sahibi sıfatıyla Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ile Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Balıkesir Milletvekilleri Serkan Sarı ile Ensar Aytekin ve CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan katıldı.
“DEMİYORLAR Kİ YAKINDA FİYATLAR DÜŞECEK”
İktidarın ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştiren Özel, şunları söyledi:
“Bugün yurttaşlarımız bir sanat etkinliğine, bir sinemaya, tiyatroya gitmeye çekiniyor. Çünkü temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi güçlük çekiyorlar. Sosyal belediyecilik denince hepiniz yürekten desteklediniz. Kent lokantası denilince hepinizin hoşuna gitti. Yoksul öğrencilere burs denilince hepimiz yürekten alkışladık. Ülkemiz, siyasi tarihinin en büyük ekonomik sıkıntısıyla karşı karşıya. Şüphesiz bu bir sonuç. Hatta bu bir tercih. Bu ülkeyi yönetenler geçen seçimlerden önce bir dönem elbette kötü ekonomi yönetimi ama bir yandan da bilinçli bir tercihle. Seçimlerde seçimler yaklaşırken piyasada tüketici güven endeksi yükselsin diye bile isteye enflasyonist politikalara yöneldiler. Bütün dünya pandemiden sonra yükselen enflasyonu ki Amerika’da 4’lerde olan enflasyon 7-8’lere, Avrupa’da 2’de olan da 4’e çıktı. Bütün dünya buna karşı ekonomi bilimi ne diyorsa onu yaptı. Enflasyon bir sebeple yükseliyorsa siz faizi enflasyonun bir parmak yukarısına taşırsınız.
Taşırsınız ki insanlar param değer kaybedecek diye dövize yönelip dövizi fırlatmasın, gayrimenkule yönelik ev fiyatları dolayısıyla kiralar fırlamasın. Ya da para değer kaybedecek değerliyken harcayayım deyip paranın enflasyonist etkiler yaratmasına engel olunsun. Bütün dünya böyle yaptı, bir tek biz yapmadık. Bir de şunu demediler. ‘Seçim geliyor. Ülkede insanlar yoksulluğu hissediyorlar. Tüketici güven endeksi 90’ın altında. Bunu onun üzerine çıkarabilmek için piyasada enflasyon yaratalım, nasıl olsa sonra hallederiz’ gibi niyetlerini ortaya dökmek yerine ‘Nas var’ dediler. Yani insanları yaşanacaklar dinin gereğidir ikna etmeye çalıştılar. ‘Aslında faiz sonuç değil, sebeptir’ dediler. Faiz düşerse enflasyon da düşer, biz faizi düşüreceğiz enflasyon düşecek. Bütün dünya 4 olan enflasyonu 9’da yakalayıp 4’e geri getirdi. 3 olan 6’da yakalayıp 4’e geri getirdi. Bizim yüzde 29’la teslim aldıkları enflasyon gerçek hesaplarla yüzde 150’lere, Kendi hesaplarıyla yüzde 90’lara kadar getirdiler. Kim hesaplıyor bu enflasyonu? TÜİK. ‘Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’. Tayyip Bey’i üzmeyen istatistik kurumu dahi yüzde 80-90’ları söyledi.
Halen daha o enflasyonun yarattığı hayat pahalılığı hepimizi ezmeye devam ediyor. Demiyorlar ki yakında fiyatlar düşecek. Enflasyon, fiyatların artması demek. Onun biraz düşmesi fiyat artış hızının azalması demek. Fiyatların düşmesi için eksi enflasyon lazım. Öyle bir hedefleri de onu becerebilecek yetkinlikleri de yok maalesef. O yüzden ülke çok derin bir yoksulluğun, güvencesizliğin içinde ve daha kötü günlerin geleceği konusunda ‘ekonomiyi ben bilirim’ diyenler değil ama ekonomi biliminin gereğini söyleyenler ittifak yapmış durumdalar.”
“BİRİLERİ DİNDAR VE KİNDAR BİR NESİL YETİŞTİRMENİN PEŞİNDE”
Eğitim ve kültür sanat üzerinden de iktidarı eleştiren Özel, CHP iktidarının eğitim politikasının nasıl olacağını açıklayarak şöyle konuştu:
“Kültür ve sanat festivalindeyiz. Belediyelerimiz, öğretecek kadar bu işleri iyi yapıyorlar. Bu konuda hiçbir eksikleri yok. Ama Türkiye’de maalesef genel iktidarın bazı uygulamaları gençleri ve sanatseverleri üzüyor. Sayın Erdoğan ‘İki konuda başarılı olamadık’ diyor. Bence çok daha fazla konuda başarısız oldular ve ülkeyi felakete sürüklediler ama… Eğitim ve kültür sanat diyor. En çok da o iki alanı yaz-boz tahtasına çevirmiş. AK Partili kadın seçmenin yüz üzerinden 17’si evladının aldığı eğitimden memnun. Herkes, görüşü ne olursa olsun çocuğu bu hayata iyi hazırlansın, başarılı olsun, geleceği garanti olun diyor. Bunların her milli eğitim bakanı geldiği gün eğitim reformu yapacağım diyor. Sanki muhalefetten teslim almış gibi. Her bakan bir öncekinden nefret ediyor. Şu an Milli Eğitim Bakanı ile Meclis Milli Eğitim Komisyonu Başkanı birbirlerini yemek, birbirleriyle uğraşmak itişmek, kakışmakla meşguller… Çok geçmeden bir eğitim sistemi kurulmalı ki tekniker olacak ve mühendis olacağın, sanatçı olacakla sağlıkçı olacağın yönlendirmesi çok doğru zamanda, daha lise başlarken yapılabilsin. Öyle bir eğitim sistemi olmalı ki üniversitelerden milyonlarca işsiz, mutsuz mühendis mezun etmek yerine işe yerleştirilmiş, iyi maaş alan, ara eleman falan değil aranan eleman olan bir nesil yetişmiş olsun. Bunların hepsinden bihaber birileri dindar ve kindar bir nesil yetiştirmenin peşinde.
Biz, çocuğun belli bir yaşa gelene kadar çocuğun ailesinin din eğitimi tercihine, gençlerin dini tercihlerine, yönelimlerine, giyinmelerine kuşanmalarına asla karışmayan, bu konuda devleti ne müdahale eden ne de engel olan değil, alabildiğine özgürlük ortamını taratan bir konumda konumlandırıyoruz.”
“DİLARA DA DİLRUBA DA BİZİMDİR”
Dilruba ve Dilara için de harekete geçtiklerini bir kez daha hatırlatan Özel, şunları kaydetti:
“Ben bugün Dilara ile konuştum. Yarın Dilruba’ya gideceğim. Dilruba, uzatılan bir mikrofona bir mikrofona görüşlerini söyledi, düşünce özgürlüğü sınırları içindeydi. Tasvip etmediğimiz bazı değerlendirmeleri vardı. Ama olması gereken bu kısmına katılmıyorum. Burada yanlış söyledin. Doğrusu bizce budur demek yerine linçler, hedef göstermeler, savcılar, iddianameler, tutuklamalar Aliağa Kadın Cezaevi’nde. Yarın Dilruba’ya gidiyorum. Kendinin 3 Eylül bir işi var küçük. Hallolacak inşallah. Kendisini 9 Eylül’de CHP’nin 101. kuruluş yıldönümü etkinliklerine davet etmek için gidiyorum. Dilruba’yı alacağız. Bir de bugün Dilara’yla konuştum. Dilara diş hekimliği öğrencisi. Türkiye’de Diş Hekimleri Birliği dünya kongresi yapıyor. Çok önemli bir tertip. Oranın bir tertip komitesi ve bir de şirket var. Şirkete başvurmuş. Demişler ki ‘Seni alamayız. Sen başörtülüsün.’ Kardeşim bu ayrımcılığı, bu nefret söylemini bir kıza söylemeyi biz ne zaman bıraktık? Dilara’yı aradım ve dedim ki ‘Yapılandan çok üzüntü duyduk. 9 Eylül günü CHP’nin kuruluş etkinliklerine seni kızım İpek ile birlikte bekliyorum.’ Çok mutlu oldu. Uğradığı haksızlık karşısında CHP’nin tutumundan inanılmaz mutlu oldu. Dilruba da bizimdir. Sonuna kadar düşünce özgürlüğünün savunuyoruz. Başını örttüğü için ayrımcılığa uğrayan Dilara da bizimdir. Çünkü CHP, Türkiye’dir. Türkiye’nin partisidir. Gençlerin geleceğinden endişeli bütün annelerin babaların partisidir.”
“BÖYLE BİR DESPOTLUĞU ASLA TESLİM OLMAYACAĞIZ”
İptal edilen Suavi konserine de değinen Özel, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Son iki yılda 30 festival iptal edildi çeşitli gerekçelerle. Ama zihniyet hep aynı. Ya festivaldeki sanatçının dünya görüşü ülkeyi yöneten beyefendileri rahatsız ediyor. Ya söylediği bir söz, attığı bir tweet ya da festivalde Bir köşede alkol satışı varmış. O yüzden iptal ediyorlar. Biz kimsenin yaşam biçimine müdahale etmeyeceğiz diyenlerin memleketi getirdikleri yer ortada. En son geçtiğimiz günlerde maalesef bizim bir belediyemiz bir siyasi partinin yan kollarının ortaya koyduğu birtakım tuhaf tepkiler, eylemler, saldırganlıklar sonucunda bir belediyemiz Suavi konserini iptal etti. Buradan bütün belediyelerimize yolladığımız yazıyı paylaşayım.
Eğer bir konser planlandıysa ve herhangi bir sebeple iptal edilmesi aklınızdan geçiyorsa bunu önce CHP’ye bildireceksiniz. Onu bileceğiz. Kalktım Suavi’nin evine gittim. CHP adına kendisinden özür diledim. Bir daha böyle bir şey yaşanmayacağını söyledim. İptal edilen o küçük konserinin yerine Dünya Barış Günü’nde Muğla Büyükşehir Belediyesi Suavi konseri düzenliyor. Hep birlikte orada olacağız. Ayrıca yine bir başka küçük belediye Suavi’nin bir başka konserini iptal etmek noktasında baskı görüyordu o baskıya da boyun eğmedi belediyemiz. Hep birlikte sahipleniyoruz. Bu memlekette hiçbir sanatçının dünya görüşünden dolayı hedefe konmasına, şeytanlaştırılmasına, sanatına engel olunmasına asla izin vermeyeceğiz. Herkes haddini bilecek. CHP var. Böyle bir despotluğa asla teslim olmayacağız.”