(The Turkish Post) – Hürriyet yazarı Hande Fırat, Narin’in öldürüldüğü köyle ilgili, üst düzey yetkililere verilen brifinge göre, 19 gün boyunca köydeki bazı isimlerin önce telefon açarak sahte ihbarlarda bulunduğunu, soruşturmayı yanlış yönlendirdiğini, sonra da sim kartları attıklarını yazdı.
HERKES NİYE EVİNE KAMERA TAKTIRDI?
Hande Fırat, Narin’in cesedi bulunmadan önce, aramaların devam ettiği sırada Tavşantepe’de köylülerin evlerine güvenlik kameraları taktırdığını da aktararak, şunları yazdı: “Köylülerin evlerine kamera taktırmaları, ‘Narin’in öldüğünü biliyorlardı’ yorumlarına yol açtı. Köylüler, evlerinin kapısını, bahçesini, dört tarafını gösteren kameraları taktırırken, bir yandan da ceset bulununcaya kadar evlerinin önünde nöbet tuttular. Bölgede görev yapan muhabirler, aramaların sürdüğü sırada köylülerin hummalı bir şekilde kamera taktırmasını ve nöbet tutmalarını, ‘Narin’in öldürüldüğünü biliyorlardı ve cesedin evlerinin yakınına bırakılmasını engellemek için bunları yaptılar’ diye yorumladılar.”
Fırat şöyle devam etti:
“Sim kartı atılan telefonlardan yapılan ihbarlar, iki farklı yere terlik koyan zihniyet, tuhaf karanlık bir birliktelik, değişik ilişkiler ağı, para iddiası, daha da garibi ‘sonradan gelebilecek soruların yol açabileceği sorunlar zinciri’…
Ne acı değil mi? Tavşantepe diye bir köy varmış, küçücük Narin’i akrabalardan oluşan bu köyde biri ya da birileri boğarak öldürmüş. Türkiye ayağa kalkmış. Aile ‘dış güçler’ demiş. Siyasiler, yörenin önde gelenleri ailenin gücünden ve öneminden bahsederlerse; onlar da 8 yaşındaki bir yavrunun ölümünü dış güçlere bağlayacak cesareti kendilerinde görürler. Böyle bir organize kötülük insanın tüylerini diken diken yapıyor…
‘YASİN OKUDULAR’
Öte yandan TV100’ün bölgedeki muhabiri Canan Altıntaş, ilginç bir ayrıntıyı açıkladı. Narin’in cansız bedeninin bulunduğu pazar sabahı canlı yayına bağlanan ve bilgileri verirken duygulanıp gözyaşlarını tutamayan Canan Altıntaş, ‘Ben de bir anneyim. Aslında Narin’in yaşamadığını dün (cumartesi) hissettim ben. Bir şey gördüm ve bunu hissettim. Ama soruşturma kapsamında bunu şu anda söyleyemiyorum. O köydeki herkesi artık çok iyi tanıyorum. Bunu söylemem soruşturmaya zarar verir’ demişti. Önceki gün tekrar yayına bağlanan Altıntaş, bu sözlerine neden olan olayı açıkladı. Programa Diyarbakır’dan katılan Altıntaş, kendisine bu sözleri söyleten olayı ‘O gün Narin bulunmadan bir gün önce kapı önünde birkaç kadın Yasin okuyordu. Bölgede Yasin, ölülere okunur’ ifadeleriyle açıkladı.”