(The Turkish Post) – Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde binlerce bina yıkılırken, 50 bine yakın da can kaybı yaşandı. Bunun yanısıra, insanlığın ortak mirası olan yüzlerce tarihi yapı da ya tamamen yıkıldı, ya da büyük hasar gördü. Bölgede incelem yapan uzmanlar, eserlerin yeniden ayağa kaldırılmasının uzun yıllar sürecek bir emek ve büyük bir bütçe gerektirdiğini söylüyor.
Depremden etkilenen 11 ilin kültürel varlıklarının korunması ve tarihi yapıların yeniden yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yanı sıra bazı üniversitelerin görevlendirdiği uzmanlar bölgede hasar tespit çalışması yaptı. İlk etapta Kahramanmaraş Müzesi nakledildi. Elbistan Müzesi’ndeki eserler Gaziantep Müzesi’ne taşındı. Hatay Şehir Müzesi ve Necmi Asfuroğlu Müzesi’ndeki eserler, Hatay Arkeoloji Müzesi’ne aktarıldı.
KİTABE VE SÜSLEMELER YIKINTILAR ARASINDAN ÇIKARILIYOR
Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan başkanlığında afet bölgesinde enkaz altında kalan eserlerin bulunması, belgelenmesi ve korunması için bir ekip oluşturuldu. Üniversitelerin sanat tarihi bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin başlarında hocaları ile birlikte yaptığı çalışmalarda enkaz altında kalan kitabe, süsleme gibi önemli parçalar, yıkıntıların arasından çıkarılarak hasar görmeyen müzelerde koruma altına alınıyor.
ÖNCE KEFENLEMEDE ÇALIŞTI ŞİMDİ KİTABELERİ KUTRAMAYA GÖNÜLLÜ OLDU
Mersin Üniversitesi İslam ve Sanat Tarihi Bölümü mezunu Elif Akçivi, depremin ardından Mersin’den çıkıp gönüllü olarak afet bölgesine gitmiş. Burada enkazdan çıkarılan cesetlerin kefenlenmesinde görev alan Akçivi, bir süre sonra evine dönmüş. Doç. Dr. Muhammet Arslan’ın çağrısı üzerine yeniden afet bölgesine giden Akçivi, şimdi de kitabelerin ve süslemelerin kurtarılması için çalışıyor.
HATAY’DA KÜLTÜREL YIKIM BÜYÜK
İpek Yolu, Baharat Yolu ve Kral Yolu üzerinde bulunan Hatay’da tarihi yapılardaki yıkım diğer şehirlerden fazla. Yedinci Yüzyıl’da Müslümanların kenti almasının ardından inşa edilen ve ‘Anadolu’nun ilk camilerinden biri’ olarak kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nin kubbesi çöktü, duvarları yıkıldı. Camide, İsa’nın havarilerinin mesajını ilk benimseye kişi olduğu belirtilen Habib Neccar’ın mezarının bulunduğu belirtiliyor. Bu nedenle Hristiyanlar içinde önemli.
Antakya’yadaki tarihi Sarımiye Camisi’nin minaresi depremde yıkıldı. Aynı yerdeki tarihi sinagog ve Katolik kilisesi de zarar gördü. Kurtuluş Caddesi’nin önemli mekanlarından olan, 1910’lardan bugüne gelen Affan Kahvesi de zarar gördü. 16’nci Yüzyıl’da Memlükler tarafından inşa edilen Ulu Cami tamamen yıkıldı. 1920’lerde inşa edilen, işgal döneminde Fransa elçiliği ve banka olarak kullanılan binadaki Antakya Protestan Kilisesi de yıkıldı. Tarihi niteliğe sahip Antakya Azizler Petrus ve Pavlus Rum Ortodoks Kilisesi de büyük ölçüde yıkıldı. Fransız mimar Leon Benju tarafından 1927 yılında, ‘şehrin kalbi’ denilebilecek Köprübaşı’nda inşa edilen ve 1938-1939’da Hatay Devleti’nin meclis binası olarak kullanılan yapı yıkıldı. 1928 yılında yapılan Hatay Valilik binası, 20 Şubat’taki depremde çöktü. Yaklaşık bir asırlık ömürleri olan Antakya Postane Binası, Antakya Lisesi, eski belediye binası ve Hatay El Sanatları Teşhir ve Satış Merkezi’nin tarihi binası da hasar gördü.
KİLİSELER DE YIKILDI
Samandağ’daki Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi ve Aziz İlyas Rum Ortodoks Kilisesi de hasar gören yapılar arasında. Vakıflı Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi, 20 Şubat’taki depremde hasar aldı. Mar Tekla Kilisesi ise hafif sıyrıklarla kurtulmayı başardı.
Vakıflı köyünde 113 yıllık Meryem Ana Ermeni Kilisesi, 20 Şubat’ta Hatay’da meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüklerindeki depremlerde ağır hasar alınca ibadete kapatıldı. 1900’lerin başlarında yapılan ve bölgenin önemli kutsal mekânlarında olan Batıayaz Ermeni Kilisesi’nin durumu iyi. Aleviler için büyük önem taşıyan tarihi Hıdır (Hızır) Makamı da sağlam.
1830’larda yapılan, uzun zamandır cemaati olmayan ve bakımsız halde bulunan Kırıkhan Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi, 6 Şubat depremlerinde tamamen yıkıldı. Harbiye’deki Şeyh Yusuf el Hekim Ziyareti ve Şeyh Derviş Ziyareti ise 6 Şubat’taki depremleri atlatıp 20 Şubat depremlerinde az da olsa hasar alan yapılar arasında.
Altınözü’nün Tokaçlı köyünde bulunan ve tarihi yaklaşık 700 yıllık olduğu tahmin edilen Meryem Ana Ortodoks Kilisesi de yıkıldı. Altınözü’nün Sarılar Mahallesi’nde bulunan ve tarihinin 14. yüzyıla kadar uzandığı belirtilen Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi de ciddi hasar gördü.
16’ncı Yüzyıl’da inşa edildiği ifade edilen İskenderun Mar Circos (Aziz Corc) Kilisesi’nde, İskenderun Karasun Manuk Ermeni Kilisesi’nde ve İskenderun Süryani Katolik Kilisesi’nde ciddi hasar var.
1870’lerin başında kurulan İskenderun Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi ve yaklaşık 150 yıllık tarihi olan İskenderun Latin Katolik Kilisesi büyük ölçüde yıkıldı. Arsuz’daki 500 yılı aşkın bir tarihi olduğu belirtilen Mar Yuhanna Rum Ortodoks Kilisesi tamamen yıkıldı.
Hıristiyanlığın en eski kutsal mekanlarında biri olan ve 1963 yılında Papa VI. Paul tarafından ‘Hac yeri’ olarak ilân edilen Antakya’daki St. Pierre Kilisesi de depremden etkiledi. Dünyanın en eski mağara kilisesi olarak kabul edilen St. Pierre Kilisesi’nin sadece istinat duvarı çöktü.
ULUSLARARASI DESTEK ALINACAK
Tüm tarihi yapıların elden geçirilmesi, yeniden ayağa kaldırılması ise büyük bir işbirliğini ve bütçeyi gerektiriyor.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, konu hakkında yaptığı açıklamada arkeologlardan, tarihçilerden, sanat tarihçilerinden, mimarlardan bilim heyeti kuracaklarını belirtti. Coşkun, Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) gibi uluslararası teşkilatların temsilcilerinin de heyette yer alacağını dile getirdi.