(The Turkish Post) – MERCAN BULUT
Türkiye’de yaklaşık 20 bin çocuk, Tip 1 diyabet hastası. Özellikle bazı çocuklarda bebeklik dönemlerinde, bazılarında ise sekiz on yaş arasında ortaya çıkan hastalık ciddi takip gerektiriyor. Beslenmesinden eğitimine, sosyal yaşamından sağlık kontrollerine kadar, 24 saat ailelerin gözetiminde olması gerekiyor. Kendi beslenmesini ve şeker ölçümünü rahatlıkla yapamadığı için de çocukların gün içerisinde onlarca kez parmağını delerek, kontrol zorunluluğu var.
Avrupa ülkelerinde ise Tip 1 diyabet hastası çocuklar için, deri altına yerleştirilen sensör adı verilen bir cihazla şeker ölçümü yapılıyor. Sensör son dönemde Türkiye’de etkin kullanılmaya başlandı. Ancak cihazın maliyetleri çok yüksek. Sadece 14 gün kullanılan bir adet sensörün satış ücreti bin 450 TL. Kısacası bir cihazın aileye maliyeti 2 bin 900 lira. Döviz artışı da dikkate alındığında bu rakamlar daha da yükseliyor. Ne yazık ki Türkiye’de mağdur 20 bin çocuktan yalnızca bine yakını bunu bedeli ödeyebiliyor. Geri kalan çocuklarsa parmaklarını günde onlarca kez delmek zorunda kalıyor. Ne yazık ki, hükümette bu konuda yeteri adımı atmayınca çocukların mağduriyetleri daha da artıyor.
DOKTOR KAYIHAN PALA GÜNDEME GETİRDİ, BAKAN IŞIK YAKTI
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na Glükoz İzleme Vericilerinin (sensor) ne zaman ‘Bedeli Kurumca Karşılanan Tıbbı Malzeme Listesi’ kapsamına alınacağına dair yazılı soru önergesi aileleri ve çocukları yeniden umutlandırdı. Pala, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a hitaben yazdığı önergesinde, şu ifadelere yer vermişti: “Çocuklarda görülen diyabet olgularının çok büyük çoğunluğunu, insülin hormonu eksikliği sonucu ömür boyu dışarıdan insülin verilmesini ve kan şekerinin düzenli olarak izlenmesini gerektiren Tip 1 diyabet hastaları oluşturmaktadır. Bu çocuklar, gereken hizmet ve araçlar kendilerine sunulduğunda yaşıtları gibi olağan ve başarılı bir ömür sürdürebilmektedir. Teknolojinin bu alanda sunduğu yenilikler sebebiyle son on yılda parmaktan ölçme ve değerlendirmenin yerini “Glükoz İzleme Vericisi” (sensor) adı verilen sistemler almış; bu sistemler ile parmak delmeden ve parmaktan kan alınmadan, diyabetli çocukları 24 saat boyunca doku sıvısından sürekli izlemek mümkün hale gelmiştir.” Pala’nın açıklamasına Bakan Işıkhan’dan jet yanıt geldi. Işıkhan, söz konusu mağduriyetin farkında olduklarına dikkat çekti. Sorunun çözümü noktasında SGK ile ciddi bir çalışma yaptıklarının altını çizdi.
TİP 1 DİYABET HASTALARINA ÖLÇÜM CİHAZI ÜCRETSİZ OLABİLİR
Bakan Işıkhan, şu değerlendirmede bulundu: “Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) geri ödeme listesine yeni ilaç ve tıbbi malzemeleri ekledi. Tip 1 diyabetli çocukların durumu benim de çok üzüldüğüm bir konu. Dün İstanbul’da 11 yaşında bir judocu öğrenci geldi. Parmaklarını gösterdi, delik deşik olmuş durumda. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu konu gündeme alındı. SGK Başkanlığımızla da işbirliği içerisindeyiz. Sensörlü şeker ölçüm cihazlarının geri ödeme kapsamına alınması noktasında Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunda değerlendirileceğini ve olumlu şekilde sonuçlandırılacağını belirtmek isterim”