(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
Türkiye’de kadın hareketi, uzun yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, iş hayatında fırsat eşitliği gibi konularda önemli adımlar atmış olsa da, çeşitli eksiklikler ve güçlükler nedeniyle hedeflerine tam anlamıyla ulaşmakta zorlanıyor. Siyasi alandaki etkisizlik, sınırlı fon kaynakları ve geniş halk kitlelerini ikna etme sürecindeki yetersizlikler, kadın hareketinin önemli sorunları arasında yer alıyor.
Türkiye’de kadın hakları mücadelesinin en büyük zorluklarından biri, politik alanda yeterli etkiye sahip olmamaları. Kadınların mecliste temsil oranı geçmiş yıllara göre artmış olsa da, siyasi karar alma süreçlerine katılımlarının hâlâ düşük seviyede kalması, kadın hareketinin etkisini sınırlıyor. Siyasi arenada yeterince güçlü olamamak, kadın hareketinin sorunları doğrudan kamu politikalarına taşımakta zorlanmasına yol açıyor.
FİNANSMAN SORUNLARI VE KAYNAK ERİŞİMİ
Kadın hareketinin Türkiye’de karşılaştığı bir diğer önemli engel, finansman sıkıntısı. Kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşları, fon bulmakta ve sürdürülebilir projeler geliştirmekte zorlanıyor. Özellikle yerel yönetimlerden ve hükümet desteklerinden yeterince yararlanamayan bu kuruluşlar, çoğunlukla uluslararası kuruluşlardan fon arayışında oluyor. Ancak bu fonlar her zaman süreklilik sağlamadığı için projelerin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlikler doğuyor.
HALK KİTLELERİYLE İLETİŞİM VE İKNA SORUNU
Kadın hareketinin halk nezdinde geniş bir kitleye ulaşmada zaman zaman güçlük çektiği gözlemleniyor. Hareketin kullandığı dil, bazı kesimler için yeterince erişilebilir veya ikna edici olmayabiliyor. Özellikle kırsal kesimlerde ve muhafazakâr bölgelerde, kadın hakları savunucuları ve kadın hareketi hakkında önyargılar olabiliyor. Kadın hareketi, toplumun farklı kesimleriyle daha etkin bir diyalog kurmak ve çeşitlilik içeren söylemler geliştirmek zorunda.
ZAYIF NOKTALAR VE YAPILMASI GEREKENLER
Kadın hareketinin eksikliklerinden biri de geniş bir çatı altında örgütlenme ve ortak bir hedef doğrultusunda ilerleme zorluğu. Farklı kadın örgütlerinin parçalı yapısı, güçlerini birleştirme ve kamuoyu önünde tek bir ses olarak daha etkin bir duruş sergileme konusunda sınırlayıcı bir faktör oluyor. Kadın hareketinin daha fazla güçlenebilmesi için çeşitli STK’ların, siyasi partilerin kadın kollarının ve aktivist grupların bir araya gelerek ortak projeler yürütmesi önem taşıyor.
Kadın hareketinin etkinliğini artırmak adına yapılması gereken diğer adımlar:
Finansman Çeşitliliği Sağlanmalı: Kadın hareketinin sürdürülebilir projeler geliştirmesi için yerel yönetimlerden ve özel sektörden daha fazla destek sağlanmalı.
Siyasi Katılım Artırılmalı: Kadınların mecliste ve siyasi arenada daha etkin rol alabilmesi için kota uygulamaları güçlendirilmeli.
Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları Geliştirilmeli: Özellikle kırsal bölgelerde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitimler düzenlenerek kadın hakları hareketine karşı olan önyargılar kırılmalı.
Kapsayıcı Bir Dil Benimsenmeli: Kadın hareketinin toplumun farklı kesimlerini kucaklayacak şekilde daha kapsayıcı bir söylem geliştirmesi gerekiyor.
HAREKETİN GELECEĞİ
Kadın hareketinin Türkiye’deki geleceği, siyasi temsilin güçlendirilmesi, finansal kaynakların artırılması ve toplumun tüm kesimleriyle kurulan etkin iletişimle yakından ilişkili. Toplumun her kesimini içine alan, güçlü ve kapsayıcı bir dayanışma, kadın hareketinin etkisini artıracak ve toplumsal dönüşümü hızlandıracaktır.