(The Turkish Post) – SUNA YAMAN
11 Ekim, tüm dünyada Dünya Kız Çocukları Günü olarak kutlanırken, Türkiye’deki kız çocuklarının eğitimi, ekonomik bağımsızlık, evlilik, şiddet ve taciz gibi konularındaki durumu gündemde yerini alıyor.
Bu önemli gün, kız çocuklarının haklarını savunmak ve karşılaştıkları zorlukları görünür kılmak adına bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
EĞİTİM FIRSATLARINA ERİŞİMDE ZORLUKLAR
Türkiye’de son yıllarda kız çocuklarının eğitime katılım oranı artsa da, bölgesel farklılıklar bu konuda önemli bir engel oluşturuyor. Kırsal kesimlerde, özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde, erken yaşta evliliğin yaygınlığı ve ailelerin ekonomik sorunları, kız çocuklarının eğitimine devam etmesini zorlaştırıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, kız çocuklarının okullaşma oranı artırılmaya çalışılsa da, liseye ve üniversiteye geçişteki cinsiyet farkı hala belirgin.
EKONOMİK BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ
Eğitimde karşılaşılan sorunlar, kız çocuklarının ileriki yaşamlarında ekonomik bağımsızlıklarını kazanma yolunda da büyük bir engel teşkil ediyor. Eğitim düzeyi düşük kalan kız çocukları, iş gücü piyasasında daha az fırsat bulabiliyor. Bu da, Türkiye’de kadın istihdamının düşük seviyelerde seyretmesine neden oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 30’un altında kalıyor ve bu durum, kız çocuklarının geleceklerine dair ekonomik bağımsızlık umutlarını sınırlıyor.
ERKEN YAŞTA EVLİLİKLER
Türkiye’de erken yaşta evlilikler hala kız çocukları için önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Bazı aileler, ekonomik kaygılar ya da geleneksel düşünceler nedeniyle kız çocuklarını erken yaşta evlendirmeyi tercih ediyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) raporuna göre, Türkiye’de kız çocuklarının yüzde 15’i 18 yaşından önce evleniyor. Bu tür evlilikler, hem kız çocuklarının eğitimini yarıda bırakmasına neden oluyor hem de onları ekonomik ve sosyal açıdan bağımlı hale getiriyor.
ÇÖZÜMÜ İÇİN ÇABA GÖSTERİLMEYEN ŞİDDET VE TACİZ OLAYLARI
Kız çocuklarının karşılaştığı en büyük zorluklardan biri de şiddet ve taciz. Aile içi şiddet, okulda ya da kamusal alanda cinsiyete dayalı ayrımcılık ve taciz, kız çocuklarının özgüvenini zedeliyor ve toplumsal hayata katılımını engelliyor. Türkiye’de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve diğer sivil toplum örgütlerinin verileri, kız çocuklarının da sıklıkla aile içi şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Bu durum, kız çocuklarının haklarını savunmalarını ve kendilerini güvende hissetmelerini zorlaştırıyor.
Türkiye’deki kız çocuklarının eğitim, ekonomik bağımsızlık, evlilik ve şiddet konularında karşılaştıkları zorluklar, toplumun her kesiminde farkındalık gerektiriyor. Dünya Kız Çocukları Günü, bu sorunlara dikkat çekmek ve çözümler üretmek adına önemli bir fırsat sunuyor. Eğitimde fırsat eşitliği, ekonomik bağımsızlık için destekleyici politikalar ve şiddetle etkin mücadele, kız çocuklarının gelecekte daha güçlü bireyler olarak topluma kazandırılması için hayati önem taşıyor.